Menderes Bayan Masör

Aslına bakarsanız, bundan da sık. Bu ay beş kere beni ziyarete geldi. Fazla kalmadı. Menderes Bayan Masör Prag’da onu bekleyen biri var sanırım. Ve, söylemiş olduğim benzer biçimde, bu akşam bana güzel haberler getirecek.” “Mm.” “Geçen sefer, bana bir mücevher getirdi. Görmek ister misin?” Beate yaşlı kadına baktı. Ve birden ne kadar bitkin ve bıkkın bulunduğunu hissetti. İşten,

Kurye Katilden, Tom Waaler’dan, Harry Hole’dan, Olaug Sivertsen’den ve maksimum da kendinden. İyi bir kız olup, iyi ve parlak bir şekilde başkalarının ondan istediklerini her süre yaparsa bir şeyler başarmış olacağını sanan asil ve sorumluluğunu bilen Beate Lønn’dan artık sıkılmıştı. Değişme vakti gelmişti ama bir türlü karar veremiyordu. Maksimum istediği şey eve gidip yatağa uzanıp güzel bir uyku çekmekti. “Haklısın, ” dedi Olaug. “Görmeye değecek şeyler değil. Her neyse, birazcık daha çay?” “Lütfen.”

Menderes Bayan Masör

Olaug tam çay koyacakken Beate’in elinin fincanın üzerinde olduğunu fark etti. “Affedersin, ” dedi Beate gülerek. “Onu görmek istediğimi söylemek istemiştim.” “Neyi?” “Oğlunun sana verdiği mücevheri.” Olaug gözleri parlayarak mutfaktan çıktı. İyi kız, diye aklından geçirdi Beate.

Çayını bitirmek için fincanını ağzına götürdü. Harry’yi arayıp neler olup sonlandığini öğrenmeliydi. “İşte burada, ” dedi Olaug. Beate Lønn’un, daha kısaca Olaug Sivertsen’in, veya daha da doğrusu Wehrmacht’ın fincanı havada kalakaldı. Beate broşa, daha şu demek oluyor ki broşa eklenen kıymetli taşa bakıyordu. “Sven bunları ithal ediyor, ” dedi Olaug. “Sanırım bu şekilde yalnız Prag’da kesiliyorlar.” Bu bir elmastı. Pentagram şeklindeydi. Beate kuruyan ağzını ıslatmak için dilini dudaklarında gezdirdi. “Birini aramam lazım, ” dedi. Kuruluk geçmemişti. “bu arada bana Sven’in bir fotoğrafını bulabilir misiniz? Mümkünse yakınlarda çekilmiş bir fotoğrafı olsun. Bu oldukca önemli.” Olaug’un tamamen karışan kafasını evet anlamında salladı. Otto ekranlara bakıp çevresindeki sesleri tanımaya çalışırken hızla nefes alıp veriyordu. “Olası hedef sektör Bravo İki’ye giriyor.Kapının önünde durdu. Hazır mısın, Bravo İki?” “Bravo İki hazır.” “Hedef hareketsiz. Elini cebine sokuyor. Silah olabilir.