Menderes Masaj Salonu
Menderes Masaj Salonu
Menderes Masaj Salonu Bahse girerim o seminerlerden de bir yüzde vermemiştir sana.” t Grace dondu kaldı. Julius düşünceli bir ifadeyle onu izliyordu. Onun bu görünüşünü okumayı yavaş yavaş öğreniyordu. Hiç iyiye işaret olmadığından da çok emindi. Ama yine de sesini çıkarmadan izleyişini takdir ediyordu. “Ne demeye çalışıyorsun, Larson?” dedi sessiz bir şekilde. Larson parmaklarıyla saçlarını taradı. “oldukça açık değil mi? Benim sosyal medyamın yönetimini devralmanı istiyorum.
Ayrıca o yemek kitabı fikrini alıp pozitif fikir temalı ve senin o olumlamalarını temel alan, kapsamlı bir hayat tarzı serisine dönüştürmek isterim. Evet, bunları yaratanın da sen olduğunu biliyorum.” “Başka bir deyişle, hem bloğunun bununla birlikte kitaplarının hayalet yazarı olmamı istiyorsun.” “doğrusu, evet,” dedi Larson. “İkimiz de biliyoruz ki bloğu ve kitapları satan Rayner Seminerleri markası olacak. Fakat kazancının çok iyi olacağına söz veriyorum ve katkılarının, sürecin her adımında tanınıp onay edilmesini sağlayacağım, ismin gizli kalmayacak kısaca.”
Menderes Masaj Salonu
Menderes Masaj Salonu “dediğim gibi, ben bunu bir düşüneyim,” dedi Grace. “Kafana takılan nedir?” Larson şüphe dolu gözlerle Julius’a baktıktan sonra Grace’e döndü. “Daha iyi bir teklif mi aldın yoksa?” “Hayır,” diye itiraf etti Grace. “Hâlâ yönümü tayin etmeye çalışıyorum.” Nefes Al “Buna bir itirazım yok fakat bunu yaparken bir taraftan da birazcık para kazansan fena mı olur?” dedikten sonra söyleyeceği şeye vurgu yapmak için durdu Larson. “Bilmen ihtiyaç duyulan bir şey daha var.” “Bir şey daha mı?” “Eski çalışma dostların Kristy Forsyth ve Millicent Chartwell’e de benzer teklifler yapıyorum. Bütün ekipı bir arada isterim.
Üçünüzün de maaşlarınızı kendinizin belirleyeceğini garanti ediyorum.” Grace ona döndü. “Hortumcunun içimizden biri olabileceğinden korkmuyor musun?” Larson gülmeye başlayınca şaşırdı. “Dava ile ilgili en son gelişmeleri duymadın mı? Hortumcu Sprague’mış.” Grace aptallaşmış bir halde Larson a bakakaldı. “Anlamadım.” Julius kahve makinesine yöneldi. “Rayner haklı olabilir. Ben de sana bu haberi vermeye gelmiştim. Mali kayıtları inceleyen dedektiflerin söylediğine nazaran Sprague Witherspoon kendi parasını çalıyormuş.” “İnsan kendi parasını niçin çalsın yahu?” dedi Grace.
Son yorumlar