Menderes Mutlu Son

tekrar çekerek içimde kendine daha geniş bir yer açmaya

girişti. Geçidin tüm yüzeyini bol miktarda ıslattığı serpinti, işini

kolaylaştırmasına yardımcı oluyordu. Benim hareketlerimin Menderes Mutlu Son

onun baskılarının enerjisini iki katına çıkarınca, önceden

yağlanıp, hazırlanmış bölgeler bu şekilde etkili bir güce artık daha

fazla dayanamazdı, tek şans kapıyı açıp, buyur etmekti. Doğave benim gayretim ona yardımda güç birliği ediyor,

parçalıyor, içime işliyor ve sonucunda yolunu santim, santim

kazanarak tamamen içeri girmesine yardımcı oluyordu. Menderes Mutlu Son

Sonunda güçlü bir darbeyle kılıç kabzasına kadar saplandı,

bunu gövdelerimizin sıkıca kenetlenişinden anlayan,

kendinden geçmiş haldeki gencin gözleri daha neşeli ateşlerle

parıldamaya başladı, tüm hareketleri ve bakışları zevkinin

doruk noktasına ulaşmış olduğunı sergiliyordu. Artık bundan ben de

pay almaya başlamıştım çünkü onu yüreğimin ta derinlerinde

hissediyordum. Hemen hemen zevkten ölmek üzereydim, içim‐

deki çalkalanmalara dayanma gücümün ötesinde ihtarlmış,

çatlayacak kadar tıka basa doyurulmuştum. Onun altında

Menderes Mutlu Son

kuvvetlikle soluyarak, nefes nefese öylece yattım. Ta ki kesik,

kesik soluğu, kırık dökük inlemeleri, kor alevlerle pırıldayan

gözleri, daha da azgınlaşan atakları ve artan sertliği ikinci

noktanın yaklaşışını selamlamamı gerektirinceye dek

bekledim. Gücü tükenen sevgilim, gövdemin en dip

girintileriyle ılık bir özsuyla vuran selde eriyerek kollarımda

ölüp gitti. Vücudumda zevkle zonklayan her zerre, bu sele

karışmak için doldu taştı. Yaşam ve duyum adına aldığımız

tüm tadın tümüyle odaklaştığı o gözde bölgeler haricinde, her

hücremiz de böyle yitik, soluksuz, her şeye karşı duyarsız

kalakaldı.

Hazzımız birazcık dinip de delikanlı, o sanat eserini geri

çektiğinde yaralı, genişlemiş geçit, geriye balsam şeklinde bir sıvı Menderes Mutlu Son

bıraktı ve bacaklarımdan akarken, sızan kanla karışmıştı. Bir

tür ikinci bekâret üzerinde zafer kazanan o devasa aygıtın

verdiği hasarın izleri tahminimden fazlaydı. O toparlanıp

giyinirken, mendilimi usulca oraya kaydırıp olabildiğince

kuruladım.

Sonrasında onu yanıma oturttum, bu şekilde aşırı bir yakınlıktan

cesaret aldığından, önüne serdiğim yeni mutluluk sahneleri

için duyduğu sevecen şükran ve sevincin naturel bir

patlamasından dolayı bana kalbinden taşan sevgisini sundu.

Bu sahneler onun için kesinlikle çok yeniydi,